Elveda Dostlarım,
Dünyanın hem en
zor hem de en kıymeti bilinmeyen işidir madencilik. Hangi bilgisayar mühendisi
hard diskin içindeki kıymetli metallerin nasıl çıkarıldığından haberdardır.
Elektrik hatları çekilen kablolar, enerji santrallerinde yakılan kömürler ve
çelik endüstrisinin olmazsa olmazı kömür kullanımı. Mutfaklarımızdaki
mermerler, granitler nereden geliyor acaba? Hangi dağın tepesinde kesilip, gönderiliyor?
Farkında mısınız yapı marketlerden mutfağınıza mermer rengi seçerken.
Her gün dünyanın
dört bir yanından kaza haberleri geliyor, bir sürü insan yerin metrelerce
altındaki karanlıkta son defa gökyüzüne bakamadan, atmosferdeki hakkı olan
havadan bir nefes daha çekemeden karanlıkta kaybolup gidiyor. Hayatını ortaya
koyup, tehlikeli iş sınıfına giren bir işte çalıştığının bilincinde olup
gidiyorlar yerin metrelerce derinliğine. Kiminin babası, kiminin oğlu, abisi,
eşi, dayısı, eniştesi ve arkadaşı, belki sevdiği. Yükseklerdeki mavi
gökyüzünden habersiz vardiya usulü çalışmak, elle, emekle kazanmak ekmeğini.
İşlenen çelikte, üretilen enerjide ve her bilgisayarda madencinin hakkı, emeği
olduğunu düşünerek yaşamak.
Hani kömürün
paketlenmiş torba halini gördüğünde yüzünde beliren bir tebessüm herkes
anlayamaz bunu. Bu mesleğe gönül verilir. Çalışma şartlarına, mavi gökyüzünden
uzaklaşmaya gönül vermeyen insanlar yaklaşamaz. Mühendisinden, teknikerine,
vardiya amirine herkes gönlünü koyar. Ağır tahkimatların, matkapların arasında
çalışmak yürek ister. Herkes çalışamaz.
Şuan sayıları
yüzlerle ifade edilen madenci dostumuz aramızdan ayrıldı. Sayı adeti vermiyorum
çünkü her biri benim için ayrı bir arkadaş, onlar sayılamazlar. Onlar değerliler,
özeller. Emeklerini ödeyemeyiz.
Elveda dostlarım.
Üzüntümüzü tarif edemiyoruz, gözlerimiz doluyor, konuşamıyoruz, boğazımızda bir
düğüm var. Sözler nafile, emekleriniz için teşekkürler, yer altından
çıkardığınız her bir cevher için saygımız size sonsuz. Uygarlık yolunda gerekli
olan bu malzemeler için teşekkürler. Siz uygarlığın hizmetkarlarısınız. Çoğu
insan farkında olmasa da böylesiniz.
Elveda,
Saygılarımla,
Cansu Uğur