Gelişim Devam
Ediyor,
Artık yüksek
lisans derslerim bitmek üzere son iki vize + ödev + iki final ve iyi bir notla
geçersem her şey harika olacak. Sadece bitirme tezim kalacak ve iş yerinden
sadece yarım gün izin alacağım. Artık hayat daha güzel olacak. Her şey, hayatta
başımıza gelen her şey bizim için en iyisidir. Ben de kendimce yolumu bulmaya
çalışıyorum. Bitirdiğim bir ilişkinin ardından, değerlendirmeleri yapıyorum. İzin
verirseniz sizinle de paylaşayım.
Ben bir adama
aşık oldum. Nasıl biri diye sorarsanız aklıma sadece güzel kokusu, yeşilimsi
gözleri ve sıcacık, kendimi güvende hissettiğim omuzları geliyor. Çok bilmiş
biri, her şeyi biliyor ve bilmiş bilmiş konuşuyor. Tıptan, bitkilere, ilaçlara ve
her türlü kimyasala karşı derin bir bilgisi var. Çok sıkıcı olabiliyor bazen. Buna
karşın çocuksu bir masumiyeti var, henüz ruhsal devrimini gerçekleştirememiş,
büyüyememiş. Hala annesinden çekiniyor ben aradığımda, şaka gibi. Onun size bu
kadar tarif edebilirim artık önemi de yok zaten bu özelliklerinin.
Onu gerçekten
sevdim ben, tam bir yıldır, gecemde, gündüzüm de, tüm nefesimde, tüm
hücrelerimde sevdim onu. Onun sesini duyacağım zamana göre yaşadım. Geceleri
onun hayaliyle uyudum, sabah onunla uyandım. Zor zamanlarımda onun omuzlarına
yaslandığımı hayal ettim. Ona sevdiğimi hissettirmek için elimden geleni
yaptım, çok emek verdim. Onu görmek için her fırsatı değerlendirdim. Her
fırsatı. Ben onu gerçekten çok sevdim. Tenini, kokusunu, sesini, cümlelerini.
Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. İlginç bir durumdu. O ise bana ne
verdi karşılığında derseniz tek hatırladığım her zaman beni kırdığı. Kırıcı
sözleri. Ne zaman onun bana vakit ayırmasını istesem tek verdiği cevap “Hayır” oluyordu. Hep işi vardı, yok annesinin doktoru, yok hastalık, yok hava. Rüzgardan bile huylanırdı. Aslında
bu hareketleri biraz tuhaftı. Ona hiç beni sevdiğini söylettiremedim, zaten
sevmiyordu sanırım. Benim yanımdayken tedirgin oluyordu, biri görecek diye ödü
kopuyordu. Üstelik ben yanındayken böyle tedirgince davranması beni
çıldırtıyordu. Son zamanlarda yalan söylüyordu, hissediyordum. O beni hiç
sevmedi. Hep “hayır” dedi bana, hep yordu. Son seferinde onu görmek istediğimi
söyledim önce evet der gibi oldu tam bulaşacağımız gün hayır dedi. Üstelik yine
yanında annesi olduğu için telefonda bile adam yerine koyup düzgün bir şekilde
konuşmadı benimle. Kendimi artık değersiz hissediyordum. Onun bana hiç değer
vermediği artık açıktı. Evet, inatla sürdürdüğü uyuzlukları ile onu sevme
çabalarımı sonuçsuz bıraktı. Sanırım istediği buydu ve başardı. Ben artık pes
ettim. Yoruldum onu sevmekten. İnsan sevmekten de yorulabiliyordu demek ki.
Kazandın tebrik ederim artık “hayır”larını duymayacağım, tüm hafta sonlarını al, münasip bir şekilde sakla artık. Artık yormayacağım kendimi ben de seni sevmeye hayır
diyorum artık.
Vicdanım rahat,
ben onu kazanmak için bu kadar emek vermişken, yaptığı kabalıkları görmezden
gelmişken bu son damla oldu. Hayat bu işte, her gün yeni bir şey çarpıyor bize.
Çarpmanın etkisini sindirmeye çalışıyoruz, anlamlandırmaya çalışıyoruz. Bazen
algılarımızı aşıyor bu. Yıllar sonra etkilerini, sonuçlarını fark ediyoruz.
Hayat bu işte. Benim de kapattığım bir kapı. Ben gerçekten çok sevdim, tüm
kalbimle sevdim, hiçbir karşılık
beklemeden olan masum bir şeydi. Ancak benim de bir sınırım var ve artık bana
değer vermemesine katlanmayacağım. Beni yok saymasına, saygısızlıklarına
katlanmayacağım, insan sevmekten de yorulabiliyor işte. Sevmek çok güzel bir
şey, bir de karşılıklı ise harika. Umarım bana değer veren biri çıkar karşıma.
Biliyorum neden bu kadar katlandım ama işte zararın neresinden dönsek kardır.
Allah yukarıda ve
büyük, hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz bilirim. O adam benim kalbimi çok
kırdı. Gün gelir devran döner.
Ancak artık bir önemi
yok, istemiyorum hayatımda böyle tipleri. Bana değer verenlerdir hayatımı
güzelleştiren. Hayat böyle geçecek işte. Umarım bir daha böyle birine denk
gelmem.
Güzel ve size
değer veren insanları sevmeniz dileklerimle,
Sevgiler,
Cansu Uğur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder