İçimdekiler,
Ders kitabını
açtığınızda ilk sayfalarda standart olarak bir içerik konur. Hangi konunun
hangi sayfada olduğunu gösteren ve işimizi kolaylaştıran bu içerik kısımlarına
bayılırım. Keşke her şeyde böyle bir kısım olsa. Neyi nerede bulacağımızı
bilsek. Ne ile nerede karşılaşacağımızı bilsek. İçimdekileri oluşturmaya
çalışıyorum. Hayatımın neresinde ne olmuş, ne olacak. Hangi sayfadayım şuan?
Sorgulamak kafa
karıştırıcı, bazen sorgulamadan kabul edip yaşamak gerekiyor. İşin işinden
çıkamayınca belki de en doğrusu bu. Tek bildiğim doğruluk ve vicdan yolundan
sapmamak akşam yatağa koyduğunda başını rahatça uyumak. Korkularım var hayata
dair. Gelecek korkusu, sağlık, güvenlik ve sevdiklerimin yanımda olmaması
korkusu. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi gibiyim. Ömrümün ne kadar olduğunu,
kaç sayfalık daha anım kaldığını bilmiyorum. Hayatımın kalınlığı ne kadar
olursa olsun bu dünyada mutlu oldum. Güzel bir ailede büyüdüm, iyi okullarda
okudum. Arkadaşlarım oldu. İş yaşamını gördüm. Yurtdışına çıktım, yeni kültürle
tanıştım ve aşık oldum. Sevdiğim adama sarıldım, elini tuttum. Kokusunu,
sıcaklığını sanki yıllardır hayatımdaymışçasına bildim.
Birini sevmek,
karşılıksız ve hiçbir çıkar olmadan çok sevmek o kadar muhteşem ki. Saf bir şey
bu, günahsız, masum bir bebek gibi. Sabah gözlerini açtığında onun adını anmak.
Akşam yastıkta onun hayalini görmek, ona sarılmak. Onu düşünerek farkında olmadan
uykuya dalmak. Olur olmaz adını anmak. Onu aramak, sesini duymak için zaman
yaratmak. Ufak ayrılıklarda onu çok özlemek. Ondan çocuk sahibi olmak istemek,
yanında yaşlanmasını, akşam eve geldiğimde kanepede oturup televizyon
izlemesini görmeyi hayal etmek. Gözlerinin içine bakarak, onu çok sevdiğimi
söylemek. Rabbim bunların hepsini bana gösterdi. Şükrediyorum. Annemi çok
seviyorum, kaç yaşına gelmeme rağmen, susadım dediğimde kalkıp su getirmesi(ne
kadar kızsam da). Beni rahatsız etmemek için ışığı açmayışı ve benim sevdiğim
yemekleri yapması. Rabbim bana beni çok seven ve hep yanımda olan bir anne
gösterdi. Şükrediyorum. Anne o kadar değerli ki şu hayatta. Ömür boyu sahip
olacağınız yegane hazine. Sevdiğiniz adam bir gün gidebilir, ancak anne asla.
Yeni yerler görmeyi
seviyorum. Keşke çook param olsa da istediğim ülkede doktora yapabilsem. Yeni
bir dil, yeni bir kültürle tanışabilsem. Şuana kadar gördüklerim, aldıklarımdan
memnunum. Kitabın tamamladığım kısmı da güzel. Anlamadığım, hoş olmayan yerler
de var kitapta. Ölümler, doğaya, insanlara verilen zararlar, bir yanda bolluk
bir yanda yoksulluk. Hayat çok tuhaf.
Ölmeden önce hayatımın
içeriğini hazırlamak isterim. Acaba kaç konu devirdim? Kaç bölüme ayrıldım.
Yoksa sadece giriş, gelişme ve sonuç muydum? Belki de birkaç dizelik bir şarkı
sözüydüm. Kim bilir?
Sevgiler,
Cansu Uğur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder