21 Temmuz 2014 Pazartesi

Bir Genç Kızın Trafikle İmtihanı


Yurtdışında araç süren tanıdıklar insanların birbirine çok saygı duyduklarını, sollama yapmak ve yol vermek konusunda cömert davrandıklarını söylüyor. Yurtdışından gelen arkadaşlarım ise İstanbul trafiğini “the worst ever we’ve seen” ile özetliyorlar. Köprü gişelerinde düz yolda yolun tersine ilerleyenler, daracık tek şeritte seni sıkıştırıp, üstüne koltuğunda halay çekenler, anlamadığım el hareketleri. Egzozundan zehir saçan araçlar, farları yanmayan, karanlıkta kazaya davetiye çıkaran kamyonlar ve bir de kendini yolları sanan kamyon ağaları pardon sürücüleri. Yayalardan bahsetmiyorum bile, yayaların arabalara çarptığına şahit olduğum için bu tuhaflıklara alıştım. Başka ülkelerde kendim araç kullanmadığım genelde toplu taşıma ile seyahat ettiğim için trafik adabına çok dikkat etmemiştim. Sadece Hollanda’daki yoğun bisiklet trafiğini ve Almanya’daki daracık yollarda otobüslerin yaptıkları maharetli manevraları hatırlıyorum. İngiltere zaten ayrı bir dünya trafiğin yönü çok ve yolların birleşimi çok değişik, zaten metro her yere gidiyor olmadı tren.
Bizdeki yolların, geçitlerin planlarını, mühendisliğini kim yapıyor. Dönemeçlerin ürettiği merkezkaç kuvveti etkisinden fırlayacakmış gibi koltukta pozisyon almalar, üç yolun aynı çıkışa bağlanması ve bu bağlantıda birleşen araçların her birinin kendi yönüne geçme çabası. Türkiye’de yollar adam öldürüyor. Mühendisliği, planlaması adam gibi yapılmayan kavşaklar, bağlantılar ve otobanlar. Özellikle Tekirdağ taraflarına gidenler  Tekirdağ-İstanbul bağlantı yolunu bilirler. Yaya geçitlerindeki çizgiler süs olsun diye konulmaz oraya, yaya görürsen dur bırak geçsin demektir. Yaya geçidinde duran sürücüye arkadan agresif şekilde korna çalmak değildir.
Yol bağlantısının önüne otobüs durağı diken bir planlamayı anlamıyorum o koca otobüs yüzünden kaç kere bağlantı yoluna giremeyecek durumda kaldım üstelik otobüs başka yöne doğru giderken diğer yolu tamamen kapatıyor. Bir de üst geçit ve otopark sorunu var. Gereksiz yerlere üst geçidi dikip, üç-dört yolun kesişimine gerek görmeyenler insanları ölüme gönderiyor. Plansızlıktan kaybediyoruz insanları.
Son olarak agresif Türk sürücülerine selamlar gönderiyor yola çıkarken öfkelerini evinde, işinde, dolabında(artık neresi uygunsa) bırakıp öyle yola çıkmalarını, kadınlara centilmen davranmalarını rica ediyorum. Kadınların da aynı şeyi erkekler için yapması gerekiyor. Lütfen araba camından yollara çöplerini rüzgara karıştırıp atmayın, yolda kopan tekerlek, kaporta gibi büyük parçaları raporlayın.
Güvenli sürüşler ve planlı bir trafik dilerim.
Sevgiler,

Cansu Uğur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder