Akıllı Telefon ve
Ben,
Patronumun akıllı
telefon kullanmasına hastayım. Gözleri seçemeyen sektörde uzun yılları ve bu
yıllar kadar tecrübeyi geride bırakmış dişi aslan patronum gözleri göremediği
için telefonu belli bir mesafede tutar ve çok fazla bastırarak ekranlar arası
geçiş yapardı. Nedenini bilmesem de bana komik gelirdi bu durum ancak şirketin
bana verdiği yeni akıllı telefonla durum değişti. Ben de tam bir akıllı telefon
cahiliydim.
Ekranlar arası
geçişi bırakın arkada açık kalan uygulamaları bile kapatmaktan haberim yoktu.
Sağ olsun uzman mühendis bir abimiz gösterene kadar. Akıllı telefon deyince
benim aklıma konuşarak çalıştırabileceğimiz telefon geliyordu. Can dostum
teknikerimiz artık aramalarını mesajlarını böyle atıyordu ve akıllı telefonu
ile hava atıyordu. Elime tutuşturduklarında bu telefonu onun Siri adlı bir abla
olduğunu bilmiyordum. Meğer tüm keramet
bu abladaymış. Maillerin otomatik cep telefonuna gelmesi, whatsup, viber
uygulamaları ve bu uygulamaların indirilmesi güncellenmesi ayrı bir dünya.
Candycrush oyunu
neden bu kadar popüler ki, bizim zamanızdaki tetrisin şekerlerle değişmiş hali
gibi. Aynı renkler bir araya. Facetime denilen görüntülü konuşma çok hoşuma
gitti. Erkek kardeşim uzakta olduğu için annem ile birlikte onu görüntülü
aradık. Yurt ortamındaki dağılmış halini yerinde tespit ettik. Otobüs
duraklarında, metroda insanlara bakıyorum. Hepsinin başı öne doğru eğilmiş
karşısındaki ekrandan ya oyun oynuyor(candycrush) ya chat yapıyor. Büyük
çoğunluk oyun oynuyor. İnsanlar sessizce önündeki ekrana gömülüyor ve
çevresiyle iletişimi kesiyorlar. Akşam evde de herkes kendi köşesinde
sessizliğine çekiliyor ve önündeki ekrana bakıyor. Gençler ayrı bir dünya
okulda sanki bütün gün birbirlerini görmüyorlarmış gibi her an her dakika
mesajlaşıyorlar telefondan. Telefonlar akıllandıkça insanlar aptallaşıyor gibi
geliyor. Her an her dakika bilgilerini güncelliyorlar hayatlarının her
dakikasını paylaşmak normalmiş gibi.
Faydalı tarafları
da var GPS büyük nimet. Maillere ulaşma imkanı şirket dışındaysanız harika. Bir
de uzakta olan sevdiklerinizle facetime denilen görüntülü konuşma çok işe
yarıyor. Kaçamayacağımız bu teknolojinin artı ve eksilerini düşünmeden
kabulleniyoruz. Yapacak pek bir şey de yok.
Yeni nesil yaşam
şekli bu olacak. Bir ekran önünde sessizliğe gömülecek ve çevremiz ile
iletişimi sıfırlayacağız. Her şey bu ekranda olup bitecek. Hani interneti
kontrollü kullanmak gerekirdi, kendimize de boş vakit ayırıp sosyal çevremizle
vakit geçirmek hayattan kopmamak gerekirdi. Neden kimse uyarmıyor gençleri. İnternet
kullanımı neden sınırlandırılmıyor işin ilginç tarafı bunun bir tür bağımlılık
yarattığını fark edemiyorlar. Unutmayın bağımlılık bir hastalıktır. İnternet
bağımlılığı o kadar geniş kitlelere yayıldı ki hastalığımızın tespitini yapacak
sağlıklı insan sayısı çok azaldı.
Birbirinin yüzüne
bakarak selam veren bir insanlık yerine ekrandan birbirine selam veren. Temel
görgü kurallarını ve sosyal hayatımızı kaybetmiş bir geleceğe başlıyoruz adım
adım.
Ekranlarınızı
kararında kullanmanız dileklerimle,
Sevgiler,
Cansu Uğur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder