Erkekler Üzerine,
Bir erkek
kardeşimin olması bu insan türü hakkında küçük yaşlardan itibaren bilgi sahibi
olmamı sağladı. Çocukken çokta farklı değildik. Karateye beraber giderdik,
kavga ederdik, 2 yaş büyük olduğum için 10 yaşına kadar onu hep dövebilirdim.
Beraber yaramazlık yapardık, hani parktaki çocuklarla kavga çıkarmıştık,
salıncak sıramızı vermemek için. Üstelik evdeki tüm eşyalar ya onunda ya benim.
Yeni alınan ilk çekyat benimdi. İkinci alınan onundu. Gameboyumu içini merak
ettiği için parçalara ayırmış sonra toparlayamamıştı. Evdeki radyoyu da
halletmişti. Birde benim civc ivimi banyo yapmak için su dolu kaba batırıp
çıkararak boğulmasına neden olmuştu. Çocuktu anlamıyordu işte. Az kavga etmedik
bayramda elinde patlayan torpil için ömür boyu pişmanlık duyacağım Allah’tan
bir şey olmadı.
Sonra büyüdü,
koca bir delikanlı oldu. Üniversite kazandı, derslerine odaklandı. Sevgilileri
olmaya başladı. Kız arkadaşlarını hep anlattı bana, çocukken bir türlü
anlaşamayan iki kardeş büyüdükçe iki yakın sırdaş oldu. Ancak erkeklerin
özelliklerini onun sayesinde anladığımı hiç söylemedim ona. Önce bir kıza aşık
oldu, kız da ona. Üstelik dünya tatlısı, tanıştığım ve çok beğendiğim biriydi.
Bir süre sonra başka bir kızla tanıştı ve bu sefer ona tutuldu üstelik bir süre
ikisini bir arada idare etmiş. Bunu sonradan öğrendim. Ona bunun yanlış
olduğunu asla insanları kandırmaması gerektiğini anlattım evet artık birinden
hoşlanmayabilirsin henüz çok gençsin duygularının değişmesi doğal. Ancak bunu o
tatlı kıza söyle, başlarda üzülse de o da çok genç elbet birileri çıkar
karşısına dedim. Kızlar onunla bir gelecek hayal ederken o şimdiden kendini yurtdışına
atma planları yapıyor. Kendi hayatını kurma çabasında, yeni yerler görme,
dünyaya açılma. Ancak kız arkadaşı ona o kadar ilgi gösteriyor ki adeta hayatının
merkezinde sadece erkek kardeşim var gibi.
Böyle olunca
üzülmeden edemiyorum. Neden biz kadınlar böyleyiz? Erkekler için bir anda tüm
hayatımızı ortaya koyuyor ve sadece onları hayatımızın merkezine oturtuyoruz.
Ben de bu kızlardan çok farklı olduğumu asla iddia etmiyorum. Bir erkek için
işimizden, kariyerimizden vazgeçmeye gönüllü oluyoruz? Kadınların belki de
yüzyıllardır cevabını aradığı bir soru. Sevmek vücudumuzda hangi değişiklikleri
yapıyor, hangi hormonları aktif ediyor? Bu hormonları bir an önce bulup kökünü
kazımamız lazım. Onlar davet ettiğimiz tiyatro etkinliğinin hangi tarihte
olduğunu bile unuturken, onu görmek istediğinizde “hayır işim var” derken. Bize
adam gibi vakit ayırmayıp hayatı kendi istedikleri şekilde yaşarken bize ne
oluyor? Neden kendimizi üzüyoruz hep, ağlamak hiçte güzel değil.
Büyürken farkında
olmadan kafamıza yapışan “erkekler her şeyden önemlidir” reklam tabelasını niye
bir türlü kaldıramıyoruz. Biliyorum bizim neslimiz için çok geç düşünsenize bu
tabela ile büyüyen 6 milyon insanı nasıl değiştirebiliriz? Ancak benden
sonrakilere bu tabela işlememeli sadece bunu yapsam etrafımdaki 20 kişiye bile
ulaşsam kafi.
Hiçbir şey, hiçbir
erkek benim kariyerimden, mutluluğumdan, kafamın rahat olmasından önemli değil.
Asla önemli olmayacak. Hayatımı canımdan bezdiren hiçbir erkeğe müsamaha veya
sabır göstermeyeceğim. Bana saygı duymayan ve değer vermeyen hiçbir erkeği
yanımda ne olursa olsun barındırmayacağım. Kendimce yazdığım bu yemini ömrümün
sonuna kadar tutacağım.
Güzel günler
sizinle olsun,
Sevgiler,
Cansu Uğur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder