20 Nisan 2014 Pazar

Hayata Dair – Benim Notlarım

Hayata Dair – Benim Notlarım
Bir yabancıya her şeyinizi anlatabilir misiniz? Bir insandan sadece bakışından yola çıkarak nefret etmek mantıklı mıdır? Birini çok sevmek, çok sevdiğini her söylediğinde karşılık görmemek sizi sevmediğinin kanıtı mıdır veya sizi istemediğinin? Hayata dair ne sorular geçiyor şuan milyonlarca insanın aklından. Asgari ücretle çalışan kargocumuz Yasin’i düşünüyorum 20 katlı plazanın her katını günde kaç defa dolanıyor acaba hangi sorular kafasında hayata dair. Hani bir kere tepesi atmıştı bir akşamüzeri ağlıyordu gencecik çocuk bizim ofise geldiğinde. “Resmen amelelik bizim yaptığımız” demişti bir müşterisi onu terslediğinde. Bekçi Nurgül her gün yemek getiren kuryeler ile savaş halinde adeta. Gelen kurye şirket adını söylemeyince nereden bulsun koskoca plazada yemek söyleyen insanı? Kuryelerin ona bağırmaya da hakkı yok tabi. Herkes kendi derdinde işte, birbirini ezerek ufakta olsa ego tatmini yaşıyorlar. Kendilerini biraz üstün göreceklerde ne olacaksa artık. Kendi yeteneksizliklerinin farkında olan insanların kendilerine tehdit olarak gördükleri yeteneklilere karşı yaptıkları ufak oyunlar ne kadar mide bulandırıcı.
Ben sadece izliyorum uzaktan dediğim gibi sadece not alıyorum. Hepimiz bu dünyaya belirli görevler için geldik. Hepimizin bir görevi var, ben biliyorum ne olduğunu benimkilerin. Görevlerimi bitirdiğimde artık gitme zamanı gelecek ve gideceğiz. Görev kelimesini biraz açmak gerekir. Kuryeci Yasin’in görevi ufak kardeşlerine bakmak, annesini kimseye muhtaç etmemek. Kardeşleri daha küçük, geçim derdinin farkında olamayacak kadar küçükler. Yasin ise 22 yaşında olgun bir adam artık. O genç bedeninde hayatın sırtına bastırdığı yüklerin izlerini okuyabilirsiniz. Nurgül bu Pazartesi 30 yaşında olacak hayattan umudunu kestiğini, insanlara artık güvenmediğini söylüyor. Her halinden evde kalacak diye korktuğu belli, toplumun evlenmeyen kadınlara dayattığı mahalle baskısına dayanamayacak kadar güçsüz bir ruh hali var, o sert duruşunun altında. Yetenekleri olmayan boş insanlar, evet onlar da lazım, her iş için birileri lazım. Hayatta herkesin bir işi olmalı elbet. Herkesin para kazanması, yaşaması gerek.
Hayatta herkes mutlaka bir kere aşık olmalı. Birini koşulsuz sevmek, onu düşündüğünde bile yüzünde beliren ufak bir gülümse dünyaya bedel. Sevmek güzel şey, bir de karşılıklı ise. Karşılıksız ise gerçekten zor, sevdiğinizi istediğinizde görememek, arayamamak en önemlisi de onun sizi arayıp, görmek istememesi. Öyle ağır geliyor ki, nefesiniz kesiliyor bazen üzüntüden.  Ben hep beni her gün arayan ve beni sevdiğini dünyaya haykıran bir adam hayal etmiştim. Çiçekler, özellikle de nergisler gönderecekti bana. Aşık olduğum adamla geçecekti ömrüm. İnsanın her istediği olmuyor işte. Biz insanlar aşık olma ve sevme niteliklerimizi de proses ettik, işledik artık. Onlar bile işlenmiş, yapay oldular tıpkı gıdalar gibi.
Sırtınızda yükleri tartabiliyor musunuz? Ne kadar yük var sırtınızda, kaç parça malzeme var? Geçim derdiniz mi var, işte çok fazla mı yoruluyorsunuz, sevdiğinizle bir gelecek olmayacak mı, aldatıldınız mı,  mahalle baskısı, ailenin baskısı, sınav korkusu, başarılı olamama, iş bulamama, el alem ne der korkusu? Bir de bunları solda sıfır bırakan sağlık problemleri var. Umarım yükleyebileceğinizden daha fazla yükleriniz yoktur sırtınızda. Araçlara fazla yük bindirince yan devrilmesi gibi, sizde devrilmiyorsunuzdur hayat karşısında. Ben ise artık yüklerimi kenara bırakıyorum, kenardan izliyorum hayatı. Seyirci olmaya karar verdim, ne de olsa bu benim kararım. Nasıl, ne zaman bilmiyorum ancak bütün yüklerimi atmaya karar verdim. Artık hiçbir şey olmayacak, hiçbir şey dokunmayacak bana. Ben istediğim gibi hafif olacağım hiçbir kimse bastıramayacak sırtıma, nefes almamı engelleyemeyecek. Nasıl? Ben de bilmiyorum ancak tek bildiğim artık sona geldiğim. Hayata dair notlarımı tamamlamam gerekiyor. Daha ne kaldı ki, Yasin ne kadar da güçlü, Nurgül nasıl da saklıyor o naif yüreğini bilmiyorum. Ben artık saklamıyorum hiçbir şeyi, ilginçtir ki korkmuyorum hiçbir şeyden. Bu benim hayatım ve ben mutlu olmak istiyorum. Nasılını bilmesem de farkına varmam gereken tek gerçek bu.
Umarım yanılmıyorumdur.

Sevgiler,
Cansu Uğur


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder